kış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eylül 2016 Cuma

Çay Mühim, Oralet Şart Müzeyyen


İnce bir pamuk ipliğine bağlı hayatlarımız olduğunu düşünsek de,
çelik bir halatla bağlıyız yaşamaya.
Kopmak istiyoruz ama kopamıyoruz dünyadan.
En büyük acıyı bizler çekiyoruz.
İnsanlar yakınlarını kaybediyorlar seninki acı mı?
Evet seninki acı.
Sen o yakınını kaybeden insan değilsin.
Senin hayatında senin yaşadığın acının tarifi yok.
İçim yanıyor dersin.
Canım acıyor dersin.
Lügatında bu acıyı niteleyecek sıfatlar yok.
Sen hissedersin acıyı. 
Onlar konuşurlar.
Geçer derler.
Desinler.
Sen de ''Geçiyor. Yüreğimi delip geçiyor.'' der kalkarsın masadan.
Bir çay yada oralet söylersin.
Parasını da bardağın yanına iliştirirsin.
Çünkü çay mühim, oralet şart Müzeyyen..!

4 Mayıs 2016 Çarşamba

YAZ SONUYDU GİDİŞİN

Yaz Sonuydu Gidişin


Bağlıydım oysa ki ben sana..
Görünmez damarlarla..
Tam toplar damarımın ucundan çıkan bir damarla.
Kalbimden kalbine giden, canıma can katan, kanının kanıma karıştığı görünmez bir damarla bağlıydım oysa ki ben sana.

Sonra..
Sonra gittin!
Yaz sonuydu gidişin.
Havalar; daha henüz soğumamış, sokaklarda oynayan çocuklar henüz annelerinin ördüğü yün yelekleri giymemişti.
Genç kızlar, yarı çıplak, bacaklarının arasından geçen ve belini örten pikeleriyle uyuyorlardı hala.
Anneler daha çocuklarının üstünü örtmek için uyanmaya ihtiyaç duymayacak kadar sıcaktı havalar.

Yaz sonuydu gidişin.
Önce serin bir rüzgar kamçıladı bedenimi.
Kanım çekildi.
Ellerim..
Ellerim üşüdü.
Gözlerin gibi masmavi olan gökyüzü karardı.
Sapsarı sırça saçların gibi parıldayan güneşin önüne geçti o kapkara bulutlar.

Ve gidişin koskoca baharı silip attı takvimden.
Kışı getirdi.
Hem de ansızın getirdi.
...otoyolların arasında kalmış, yavruları için bir parça yiyecek bulma ümidiyle yuvasından ayrılan bir tavşanın, kamyon farının ilahsal ışığıyla kala kalması gibi yakalandım kışa.

21 damla gözyaşı saydım.
Dinine imanına sövüp saydım.
21 damla yaş, 21 farklı sakalın ucunda birikti.
21 damla damladı yere.
Hepsi birleşti yerde, 21 farklı delik açtı göğsümde.

Yaz sonuydu gidişin.
Anımsıyorum..
21.08.1986 Cumartesi günüydü.
Mezar taşıma, kıpkırmızı, haykıran rakamlarla; 21.08.1986 yazmışlar.
Oysa ki koskoca baharı silip atmıştı gidişin.
Kış gelmişti.

Herhalde yanlışlık olacak.
Gittiğin gün ölmedim ben.
Onca kış geçirdim.
Üşüdüm..
Titredim..
Kurusun diye ipe asılan biberler gibi sallandım.

Herhalde yanlışlık olacak.

21 kış geçirdim boynumla tavan arasında gergin duran ipte.
Gönderilmemiş mektuplar yazdım.
8inci ayın 21'ine kadar yazdım.
21'inde de yazdım..
Ama yaz sonuydu gidişin.

Ve ben yazdım..